Prof. Dr. Ahmet Saltık – Sağlık Bakanının Salgınla İlgili Kehanetleri (!?)

Prof. Dr. Ahmet Saltık, sürmekte olan pandemi ile ilgili Omicron varyantı ve yerli aşı hakkında açıklamalarda bulundu.

30 Ocak 2022 0

Prof. Dr. Ahmet Saltık, sürmekte olan pandemi ile ilgili Omicron varyantı ve yerli aşı hakkında açıklamalarda bulundu.

***

Sağlık Bakanı Dr. Koca, son 2 gündür “çok ilginç” demeçler vermeye başladı!? Acaba bilimsel gerçekler öyle mi? Dr. Koca aşağıdaki sözleri söyledi :

  • “Artan vaka sayılarının sizi ürkütmemesini Sağlık Bakanınız olarak en yüksek sesle söylüyorum.. vaka sayısındaki rekora rağmen, endişe etmeyiniz. Hastalık eski günlerindeki gücünde değil.”

Üstelik kovit-19 sınırlamalarını kaldırma ile övünüyor Sayın Bakan!? Koronavirüs salgınında, Omicron varyantının da etkisiyle Ülkemizde olgu sayıları kırarken, Sağlık Bakanı Koca,

  • Artan vaka sayılarının sizi ürkütmemesini Sağlık Bakanınız olarak en yüksek sesle söylüyorum, endişe etmeyiniz, hastalık eski günlerindeki gücünde değil.” savını ileri sürmekte. (Basın, 29.01.22)

Sağlık Bakanı Dr. Koca, daha da ileri giderek;

  • Grip olan vatandaşlarımızın sayısını günlük olarak ilan etsek benzer manzaralarla karşılaşacağız. Gripten kaybettiğimiz vatandaşlarımızın sayısını günlük olarak açıklasak salgından farklı olmadığını göreceğiz. Müsterih olunuz, en kötü günler geride kaldı” dedi.

Dr. Koca’ya, Halk Sağlığı Uzmanı meslektaşımız Prof. Dr. Kayıhan Pala haklı olarak tepki verdi. Dr. Pala’nın tepkisine ve bizim Sn. Bakana yanıtımıza – uyarılarımıza ve R.T. Erdoğan’a çağrımıza dünkü yazımızda yer verdik: [1]

Prof. Pala, “Ölüm sayıları artarken endişelenmemek elde değil, hele Epidemiyoloji bilenler için… Bir Sağlık Bakanı için tarihe geçecek bir açıklama maalesef” diyerek tepkisini dile getirdi.

Yine değerli meslektaşımız Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’da dün (29.1.22) günü konuya ilişkin açıklama yaptı: [2]

  • Gerçekten endişeye gerek yok mu? ‘Endişeye gerek yok, virus eski gücünde değil’ şeklinde açıklamalar ve önlemlerin kaldırılması ciddi sonuçlar doğurabilir:

1) Hukuki sorunlar: COVID 19 ölümleri önlenebilir ölümlerdir. Aşı önerdik ama yaptırmadı demek, kısıtlamaları kaldırmanın doğurduğu sonuçları ortadan kaldırmaz. Önceki yıllara ait; aşı olmadığı için hayatını kaybettiği veya sakat kaldığı iddiasıyla kişiler ve aileleri tarafından açılmış çok sayıda tazminat davası vardır. Sağlık Bakanlığı’nın ve Bilim Kurulu’nun Hukuk Kurulu’ndan görüş alması uygun olacaktır.
2) Etik problemler: Salgını kendi haline bırakmak, alınabilecek bütün önlemleri almamak her gün 200 ölüme ve yaşayanlarda çok sayıda sakatlığa yol açmaktadır. Ekonomik ve sosyal gerekçeler, sağlığın önüne konamaz. İnsanlığın birinci hakkı sağlıklı yaşamaktır. Kaldı ki, salgın ortamında önlemleri azaltmak ekonominin düzelmesine olumlu katkıda bulunmaz.
3) Ekonomik problemler: önlemleri azaltıp, salgınla hastanelerde savaşmak, önlemleri artırıp hasta sayısını azaltmaktan çok daha pahalı bir yöntemdir.
4) Tıbbi problemler: Omicron geçirenlerde uzun sürede hangi sorunların ortaya çıkacağını bilmiyoruz. Ciddi kalp damar ve sinir sistemi sorunları gelişebilir.
5) Epidemiyolojik problemler: Omicron’un son varyant olduğunun ve salgının toplumsal bağışıklık oluşturacağının garantisi mi var? Bazı ülkelerde vaka sayılarının azalmaya başlaması salgının biteceğini göstermez. Şimdiye kadar 4 dalga yaşadık. Her dalganın bir iniş kolu vardı. Pandemi bitiyor dediler, bitti mi? Yaz geliyor, bitiyor dediler, bitti mi?. İki kez aynı virusla, iki kez de yeni varyantlarla dalgalar yaşandı. Virusun bulaşını bu kadar kolaylaştırırsak, yeni varyantların gelişmesi de kolaylaşacaktır.
6) Pandeminin geleceği ile ilgili problemler: Vaka sayısının saptayamadıklarımızla birlikte çok yüksek olduğunu, ancak virusun kalıcı bağışıklık bırakmadığını biliyoruz. Pandemi devam ettikçe halka moral vermek için durumun iyi olduğunu söylemek insanların daha uzun süre hastalıkla ve ölümle birlikte yaşamasına, yakınlarının kaybına, endişeyle beklemelerine yol açmaktadır. Umarım bu yaklaşımı yeniden değerlendiririz.
***
29 Ocak 2022 günü salgın verileri şöyle :

94,783 yeni kovit hastası tanısı kondu ve 174 insanımız bu hastalıktan öldü; 29 Ocak 2022 günü. Yeni hasta sayısı, salgının Türkiye’de de başladığının ilan edildiği 11 Mart 2020 gününden bu yana en yüksek sayı. Ölüm sayısı da yabana atılacak gibi değil, ama Dr. Koca çok iyimser ve çok emin konuşmakta. Oysa Dünyada böylesine net beklentiler yok. Pek çok ülke yeni kısıtlar getirmekte, HonKong’ta okullar kapatılmakta, Yeni Zelanda başbakanı düğününü ertelemekte, zorunlu aşı uygulamaları başlamakta, Jamaica’da, Çin’de 10 milyon nüfuslu bir eyalette tam kapanma var.. DSÖ, Avrupa nüfusunun yarısının 6-8 hafta içinde hastalığa yakalanabileceği uyarısı yapmakta ve, Omicron’un alt varyantı BA.2 ortaya çıkmakta..

Süreç kritik ve bilinmezliklerle dolu..

Ne var ki, biz Türkiye’de toplum bağışıklığı oranını bile bilmiyoruz. Kime “tam aşılı” deneceği belirsizleşmiş, günlük tabloda verilen aşılama sayıları anlamsızlaşmıştır. Oysa Dr. Koca, dün de yazdığımız üzere, “Kendi gücümüz TURKOVAC var… ” diye ekleyebilmekte..

  • Oysa elde bilimsel anlamda bir aşı yok!
  • TURKOVAC henüz bilimsel standartlarla aşı değil !

Dehşet vericidir özellikle bu son sözler! Halk sağlığı tehdit altındadır ve bu politikaları sürdürmek açıkça suç oluşturmaktadır, kezlerce uyardığımız üzere..

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Kamu Yönetimi – Siyaset Bilimci (​Mülkiye​)​

BENZER KONULAR
YORUM YAZ