Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu yazdı… Böyle Uzman Doktor yetiştirilmez…

Sağlık alanında emek gücü sömürüsünün artırmak için, halkın sağlık hakkını hiçe sayıyor, mesleki geleceğimizi tehdit ediyor.

23 Nisan 2022 0

Daha önce hep sınavlardan önce açıklanan TUS(Tıpta Uzmanlık Sınavı) kontenjanları, ilk kez Tıpta Uzmanlık sınavlarından kontenjanlar açıklandı. Kontenjan 12293 olarak açıklandı. Son sınavlarda zaten pek çok uzmanlık alanında kontenjanlar dolmuyordu. Geçen yıl iki TUS sınavı sonrasında da kontenjanların yüzde 14 ü boş kalmıştı. Durum bu halde iken kontenjanların 5 binlerden 12 binlere çıkarılmasının, uzmanlık eğitim sürecinin daha da bozulmasına neden olacağı kesindir.

Öğretim üyesi olmayan bölümleri olan, çok sayıda Tıp Fakültemiz var. Öğrenciler ne yazık ki eksik olarak tıp eğitimi alıp mezun oluyorlar. Genellikle bu açıklarını uzmanlık eğitimi sürecinde kapatırız düşüncesi genç doktorlarda çok yaygındı. Fakat bu karar ile nitelikli uzmanlık eğitimi de bitirilmiş oluyor. Günümüzde pek çok öğretim üyesi de daha iyi maddi koşullar için özel hastanelere geçtiğinden bugün Tıp Fakülteleri nitelikli öğretim üyesi bulamıyor. Bir bölümde uzmanlık eğitimi verilmesi için en az iki öğretim üyesi gerekiyor. Bu nedenle de pek çok Tıp Fakültesinde, uzmanlık eğitim aksıyor. Bu kadar çok kontenjanın açılması sonucunda tercihlerin daha çok, çok istek alan Dermatoloji, Radyoloji, Biyokimya, Göz gibi branşlara yapılması bekleniyor. Yine daha önce tercih edilmeyen, bölümler tercih edilmeyecek kontenjanlar daha çok boş kalacaktır. Örneğin benim branşım olan Çocuk Hastalıklarında 1028 kontenjanın yarıdan fazlası boş kalacak. Radyolojinin kontenjanı beşbuçuk kat artarak 761’e çıkmış. Hepsi dolsa bile bu uzmanlık öğrencileri nasıl yetişecek? Yeterli eğiticinin, cihazın olmadığı bir eğitim birimlerinde nasıl uzman hekim yetişecek? Yeterli eğitim vermediğiniz doktor için bir atasözümüz de vardır. “Yarım doktor candan, yarım imam dinden eder” derler. Mesleki geleceğimiz, yetersiz tıp eğitimi, yetersiz uzmanlık eğitimi nedeniyle tehdit altındadır. Diğer yandan vatandaşımızın alacağı sağlık hizmeti de eksik gedik olacaktır.
Tıp Fakültesi sayısında dünyada beşinci sıradayız. Tıp fakültesi sayımız 126. Hala kamu ve özel olarak çok sayıda tıp fakültesi de açılıyor. ABD, Çin, Hindistan ve Brezilya bizim önümüzde olan ülkeler. Tıp Eğitimi laik, bilimsel olmak zorundadır. Laik eğitim yerine medrese eğitim düzeninin uygulamaya konduğu ülkemizde liselerde Biyoloji dersinde evrim okutulması yasaklanmıştır. Evrimden söz eden öğretmen soruşturma geçirmektedir. Covid-19 pandemisi sırasında her mutasyon, varyant gibi evrim kavramlarını konuştuğumuz günümüzde bu yasaklar sürdürülmektedir. Tıp fakültelerinde öğrencilerimiz artık din konularıyla, tıp konularını bağdaştırmaya çalışmaktadırlar. Bu gidişat ile ülkemizde, on yıl sonra modern tıp eğitimi verilemez hale gelebilir.

Tüm bunların üzerine, en üst düzey eğitim olan Tıpta Uzmanlık eğitiminin de bitirilmesi, her şeyin dışarıdan ithal etmenin alışkanlık haline geldiği ülkemizde yabancı hekim ithali yoluna gidilecektir. Zaten özellikle İstanbul’da pek çok yabancı uyruklu aile hekimi çalışmaktadır. Bu durumda halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunmanın da olanağı ortadan kalkacaktır.

AKP iktidarı bu düzenlenmeleri yaparken, meslek örgütümüze, uzmanlık derneklerimize ve sendikalarımıza hiç danışmadı. Parababaları neye ihtiyaç duyuyorsa onu yapıyor AKP iktidarı. Sağlık alanında emek gücü sömürüsünün artırmak için, halkın sağlık hakkını hiçe sayıyor, mesleki geleceğimizi tehdit ediyor.

Hem bir vatandaş olarak, hem de doktor olarak zarar göreceğimiz TUS kontenjanlarının aşırı artırımı uygulamasının durdurulmasını istiyoruz. Nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti tüm vatandaşlarımızın hakkıdır. Gecesini gündüzüne katarak bu hekimlik mesleğini yapan biz doktorlar mesleğimizin ve emek gücümüzün değersizleştirilmesine karşı birlik olmak ve mücadele etmek zorundayız.

Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu Diğer Yazıları
BENZER KONULAR
YORUM YAZ