İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneği olan virüs, bakteri vb. patojenlerin* hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı patojenlerin salgıladığı toksinlerin etkilerinin ortadan kaldırılarak geliştirilen biyolojik maddelere, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın tanımı ile aşı denir.
Aşı üretmek için birçok farklı yöntem olsa da temelde prensipleri aynıdır: Bilim insanları, savaşılan patojenin öldürülmüş/zayıflatılmış hallerini içeren kimyasallar üretirler ve kişiye düşük dozlarda enjekte edilir. Basit olarak, aşı enjekte edilen kişinin bağışıklık sisteminde patojenin güçlü bir hafızası oluşturulur. Yani patojene maruz kalındığında, bağışıklık hücreleri daha önceden bu patojeni tanıdığı için hızlı bir şekilde müdahale etmeye başlar. Patojeni tanımak ise savunma sistemi hücrelerinin, daha önceden karşılaşmadıkları zayıflatılmış patojenle tanıştığı anda, o patojene uygun savunma sistemi hücrelerini katlayarak çoğaltması sonucu, kanda, o patojeni tanıyan milyarlarca savunma sistemi hücresinin oluşmasıdır. Bu nedenle o virüse/bakteriye tekrardan maruz kalındığında, daha patojen hastalığa neden olacak düzeye erişemeden savunma sistemi patojeni yok eder. Kişinin bu şekilde ciddi hastalık semptomları göstermesi engellenmeye çalışılır.
Aşı üretmenin yollarından biri, mikroorganizma hala canlıyken onu zayıflatmak/etkisini azaltmaktır. Bunu yapmanın en yaygın yöntemi, dış ortamda (laboratuvar koşullarında) patojeni birkaç nesil büyütmek, böylece artık insanlarda hastalığa neden olmasından uzaklaştırmaktır. Bilim insanları, canlı virüsleri/bakterileri hayvan hücrelerinde tekrar tekrar kültürleyerek mutant oluşturabilir, böylece insan hücrelerinde çoğalabilen fakat ataları gibi hastalığa neden olmayan nesiller üretilir ve seçilir. Yani virüs, ataları gibi görünür ve insanların bağışıklık sistemi tarafından tanınıp hafızaya alınır. Zayıflatılmış aşı örnekleri; kızamık, kabakulak ve tüberkülozdur.
Başka bir aşı üretme yolu inaktif aşı olarak adlandırılan, virüs/bakterilerin birtakım kimyasallarla muamele edilip öldürülmesiyle elde edilmesidir.
Yaygın olarak, virüsün yüzeyinde bulunan ve insanların hücrelerine girmek için anahtar olarak kullandığı proteinlerin bulunup aşı üretilmesi yolu kullanılmaktadır. Bu proteinin genetik kodu öğrenildikten sonra, bakteri veya mayalarda aşının temeli olarak kullanılacak kadar büyük miktarlarda üretilmesi sağlanır. Tek başına protein, bağışıklık sistemi tarafından kolayca tanınmak ve sonraki maruziyette savunmayı tetiklemek için genellikle yeterlidir. Bu tür inaktif aşılar, hemen hemen her zaman birden fazla doz gerektirir, çünkü bunlar bağışıklık sistemini canlı bir patojen gibi uyarmada iyi değildir. Ancak daha düşük ciddi reaksiyon riski vardır. İnaktif aşıların örnekleri; arasında çocuk felci, kuduz ve hepatit A ve B’dir.
Piyasadaki tüm onaylanmış aşılar bu iki teknikten birini kullanır. Ancak Covid-19’a neden olan SARS-CoV-2 gibi yeni virüslere karşı yeni yöntemler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu teknolojilerden biri nükleotid bazlı aşılardır. Nükleotidler, DNA ve RNA gibi genetik materyallerin yapı taşlarıdır. SARS-CoV-2 virüsü, sivri uçlu bir kapsül (spike-covered capsule) ile korunan tek zincirli bir RNA’dan oluşur. Bu sivri uçları insan akciğer hücrelerini istila etmek için kullanır. Aşı üreticileri bu sivri uçları yapmak için gerekli olan genetik bilgileri kopyalayabilir ve paketleyebilirler. Bu paketler, vücudun içine girdikten sonra insan hücreleri, bağışıklık sisteminin yabancı olarak tanıyacağı viral proteinleri yapabilir ve böylece onlara karşı antikorlar* ürettirebilir ve bağışıklık sistemi, bu sivri protein uçlarını taşıyan gelecek istilacılara nasıl saldıracağını öğrenebilir.
Şu an, SARS-CoV-2 için onaylanmış bir aşı bulunmamaktadır. Fakat birçok firma/bilim insanları bu konuda çalışmaktadır. Bir ilacın veya aşının piyasaya sürülmesi için beş fazdan (Faz 0, 1, 2, 3 ve 4) oluşan klinik çalışma döneminden geçmesi gerekmektedir. Normal süreçlerde piyasaya sürülmesi yıllar alabilmektedir. Şu anki pandemi durumunda ise bu çalışmaların hız kazanabileceği söylenmekte.
BBC Türkçenin haberine göre, deneyler 2020’nin sonuna kadar tamamlanabilse bile piyasaya çıkması 2021’in ortasını bulabilir. 17 Mart tarihli bir başka haberinde insanlar üzerinde ilk aşı denemesinin yapıldığı ve aşının piyasaya sürülmesinin 18 ay sürebileceği belirtiliyor. Hürriyet’in 19 Mart tarihli haberinde Almanya’daki bir ilaç şirketinin geliştirmekte olduğu aşının sonbaharda piyasaya çıkabileceği belirtilirken, aynı tarihli Euro News haberine göre Çin’in, ürettiği aşının klinik denemelerine Nisan ayı sonunda başlayacağı ve Kanada merkezli bir şirketin geliştirdiği aşının Kasım aylarında hazır olabileceği aktarılmakta.
*Patojen: Hastalığa neden olan her türlü organizma ve madde.
*Antikor: Çok hücreli organizmaların bağışıklık sistemi tarafından kendi organizmalarına ait olmayan organik yapılara karşı geliştirdiği moleküllerdir.
Kaynaklar:
Wired – Everything You Need to Know About Coronavirus Vaccines
Evrim Ağacı – SARS-Cov-2 Koronavirüs Aşısı Ne Zaman Hazır Olacak ve Nasıl Çalışacak?
BBC Türkçe – Koronavirüs: İnsanlar üzerinde ilk aşı denemesi ABD’de yapıldı
BBC Türkçe – Koronavirüs aşısı: Dünya aşı bulmaya ne kadar yakın?
Euro News – Koronavirüsle mücadele için hangi ülkeler aşı ve ilaç üzerinde çalışıyor? İşte açıklanan 10 çalışma
Teşekkürler